Akıcı Konuşma Bozukluğu(Kekemelik Ve Hizlı Konuşma)

Akıcı konuşma bozukluğu konuşma sırasında konuşmanın akıcılığında bozulmalar duraklamalar olmasıdır Duraklamalar ses, hece veya kelime tekrarı, bazı seslerin uzatılması veya bazı seslerin eklenmesi bazı vücut hareketlerinin eşlik etmesi, sallama, ayak vurma, yüzde bazı kasılmalar gibi hareketler eşlik edebilir.

Kekeleyen insanlarda aynı zamanda fiziksel gerginlik, ikincil davranışlar ve/veya olumsuz duygular gözlenebilir. Birey konuşmasını kontrol edemediği duygusu içinde olur ve günlük  yaşam aktivitelerinden uzaklaşır.

Kekemelik genellikle 2-4 yaşlarında gözlenir. Fizyolojik denilen ve kalıcı olmayan kekelemeler  zamanla kendiliğinden geçebilir. Bazı kekemelikler  sadece konuşma terapisi ile düzelebilirken bazıları ise   terapiye rağmen yetişkinlik çağında da devam edebilir,ama terapi aldıkları için kekemeliklerini daha iyi yönetirler.

Beyin hasarı geçiren kişilerde her yaşta akıcı konuşma bozukluğu meydana gelebilir . Genellikle çocukluk çağında bilinmeyen nedenlerle görülür. Son yıllarda yapılan araştırmalarda kekeme bireylerin beyin yapısı ve fonksiyonlarının diğer bireylerden farklı olduğu gözlenmiştir. Genetik geçişli olabileceği, aile geçmişinde kekemelik olan çocukların risk altında olduğu bildirilmektedir. Çevresel faktörler, aile ve arkadaşların tutumu , çocuğun kişiliği, çocuğun kekemeliğe karşı tepkisi kekeliğin şiddetini etkiler ve bulguların artmasına neden olabilir.

KEKEMELİK SEMPTOMLARI

Kişinin kekemelik şiddeti duygusal durumuna, ortama  göre günden güne değişiklik gösterir. Telefonda konuşma, yabancılarla konuşma, stresli olma, yorgunluk kekemelik şiddetini arttıran faktörlerdir. Kekemelik ses, hece, kelime veya cümle tekrarı şeklinde görülür.

Örneğin:

-Benim adım A-aaa-ayşe.

-Benim adım, benim adım Ayşe.

Seslerin uzatılması;

-Benim adım Ssssss-evgi.

Duraklamalar;

-Benim adım ……. Iııııı ….. Ali.

Bloklar;

-Bir şey söylemeye çalışması ama ses çıkmaması

İkincil davranışlar;

Kekelerken vücut veya yüzde bazı hareketlerin eşlik etmesi, gözlerini kırpma, ağzını sıkma, kafa sallama, el ayak hareketleri.

TANI VE TEDAVİ

Konuşma bozuklukları uzmanları bireyin akıcılığını çeşitli yöntemlerle değerlendirerek kekemeliğin sıklığını, eşlik eden davranışları ve farklı ortamlardaki etkilerini saptar. Ayrıca bireyin kaçınma alışkanlıklarını belirler. Aile görüşmesi yaparak konuşma bozukluğunun başlama ve gelişimi, çocuğun iletişimine etkisi, günlük yaşam aktiviteleri ve duygu durumuna etkileri hakkında bilgi alınır.

Çok küçük çocuklarda (2-3yaş) uzman konuşma akıcılığının kalıcı bir kekemeliğe dönüşüp dönüşmeyeceğini gözlemlemesi ve buna göre terapiye başlaması gerekir .Kekemelik şüphesi durumunda  aileye bazı öneriler verilir ve çocuğun durumu takip edilir.

Daha büyük çocuklarda (3-4 yaş sonrası) ve yetişkinlerde kekemelik değerlendirilir ve terapi programı hazırlanır.

Kekemelik tedavisi daha akıcı konuşma sağlamak, günlük yaşam ve iletişim üzerine olan etkilerini azaltmak amaçlı düzenlenir. Konuşma bozuklukları uzmanı konuşmanın akıcılığını arttıracak teknikleri öğretir.

Konuşma hızının yavaşlatılması, konuşurken gerginliğin azaltılması, solunum kontrolü ve  eşlik eden davranışlara yönelik terapiler öğretilir. Ayrıca kekemeliğin ne olduğu ile ilgili bilgi verilerek bireyin durumu anlaması kekemeliğine yönelik hassasiyeti ve negatif tutumu  giderilmeye çalışılır. Küçük çocuklarda ailenin model olmasını sağlayacak terapi yöntemlerine ağırlık verilir.